Hayatımızın her alanında...


Hayatımızın her alanında duyup gördüğümüz, bazılarımızın pratiğe dönüştürebildiği bazılarımızın hayallerinde kalan bir kısmımızın da farkında bile olmadığı takım olma mefhumu sanıldığı gibi sonradan ihtiyaç duyduğumuz bir şey değildir. Yaratılışta fıtratımıza yerleştirilen bir olgudur. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde ait olma, fizyolojik ve güvenlik gereksinimlerimizden sonra üçüncü sıradadır. Ait olma, birlikte hareket etme, topluluk içinde yer bulma ihtiyacı, beslenme ve barınma ihtiyaçlarımız gibi hayati ihtiyaçlardan hemen sonra gelir.
İngilizceden artık dilimize de girmeye başlayan “Team” ve “Fun Clup” gibi kavramlar bunun bir göstergesidir. Wosvos Team, Fiorino Team gibi bir araba markası etrafında toplanmaktan, taraftar derneklerine, falanca şarkıcının “fun clup”ına kadar birçok alanda bunu görebiliriz. Dilimize Arapçadan giren “cem” kelimesi toplama bir araya getirme demektir. Cami, cemaat, cem evi kavramlarının kökü bu kelimeye dayanır. Birlik olma ve bir araya gelme bütün dinlerde olan bir kavramdır.
[ilgili-haber=597]
Peki, neden bir araba markası etrafında toplanmak ya da bir takımın taraftar derneği ile hareket etmek isteriz? Neden sosyal medyada Trafik Grupları oluştururuz? Öncelikle bize birçok kolaylık sağlayabilir. Mesela bir trafik grubundasınız ve yolda kaldınız, yardıma gelebilecek grup arkadaşlarınız olur. Bir araba takımındasınız ve aracınızı modifiye etmek istiyorsunuz en iyi ve en uygun fiyatlı servisleri sorabileceğiniz kişilerle fikir alışverişi yaparsınız. Bir taraftar derneğinde, emekli öğretmenler vakfında veya bir siyasi partinin çatısı altında olmanın maddi faydalarından daha önemlisi bir “Takıma Ait Olmak” duygusu ve birlikte hareket etmenin verdiği güven ve manevi tatmindir. Eskiler derler ya “Yalnızlık Allah’a mahsustur” diye, yalnız hareket etmeme, takım olma, birlikte çalışma da insana mahsustur.
Başarılı spor kulüplerinin, adını zirveye yazdırmış firmaların, ülkelerini başarıyla yöneten liderlerin en önemli özelliği iyi ekip kurmaları ve ekipleri ile birlikte hareket etmeleridir. Türk tarihinde de teşkilat ve teşkilatlanmanın önemini görüyoruz. Dünyada hiçbir zaman devletsiz kalmamış, her zaman âleme nizam vermiş büyük Türk milletinin en önemli özelliği teşkilatçılığıdır. Her zaman birlikte hareket ederek dünyayı dize getirmişizdir. Birlikte hareket edilemediğinde ne olduğunu en çabuk şekilde futbol takımlarında görüyoruz. Teknik direktöründen futbolcusuna kadar yetkinliği ve kalitesi herkes tarafından kabul edilen bir futbol takımının son altı haftada dört mağlubiyet alması sonucunda herkesin ortak fikri, takım olamadıkları yönündedir.
Yıllar önce eğitim yöneticilerinin bulunduğu bir seminerde şöyle bir tavsiye ile karşılaşmıştım. Önce otobüse kiminle bineceğine karar ver, sonra otobüste olmasını istemediklerini indir. Sonra otobüsle istediğin yöne gidebilirsin. O zamanlar şöyle düşünmüştüm, gideceğimiz yönü belirlemeden takım kurabilir miyiz, önce yönü belirlememiz gerekmiyor mu? Aslında söylenen şuymuş, öyle bir takım kurun ki hangi yöne giderseniz gidin başarıyı yakalayın.
Alptekin ÖZDEMİR
Eğitimci