Pamukkale Üniversitesinden Hastanenin Bombalanmasına Sert Tepki Pamukkale Üniversitesinden Hastanenin Bombalanmasına Sert Tepki

          Malum son zamanlarda ortalık toz duman, bu çocuk evliliği ve istismarı konusunda yazı yazmak istiyordum, geçtim makinamın başına yarım saatte yazıyı bitirdim, canımın sıkkınlığından makinayı kapatıp yattım. Aradan iki gün geçti açtım tekrar makinamı ve baktım tekrar yazıma, o kadar kötü şeyler yazmışım ki! Savcı olsam kendime on yıl ceza isterim. Sildim yoksa içeri girmem içten bile değildi. Güzel şeyler yazmak lazım, eski bir yazım aklıma geldi, yeniden düzenleyip sunuyorum sizlere.

         Bindim yine zaman makineme gittim o güzel günlere. Ortaokul dayım sene 1970 lerin başı. Başımda kavak yelleri esmekte, tarih miydi yoksa Türkçe dersi miydi hatırlamıyorum, ikisinin öğretmeni de Hamide hanım. Diğer derslerde öğretmen korkusundan hayal kurmanın imkanı var mıydı ki! Hayal kurayım. Hava güzel ağaçlar çiçeğe durmuş, doğa uyanmış, mis gibi kokular geliyor açık pencereden burnuma, kuşlar, çiçekler, böcekler canlanmış, öğretmen anlatıyor bir şeyler, dinleyen kim, bedenim orada esir, fakat ruhum olabildiğine özgür. ‘’ Kâh çıkarım gökyüzüne, seyrederim âlemi... Kâh inerim yeryüzüne, seyreder âlem beni’’ durumları anlayacağınız. 2000 yılında ben kaç yaşında olacağım diye düşünüyorum, kafamdan hesap ediyorum bir türlü olmuyor. Defterime başladım yazmaya, defterde dersten başka her şey var zaten, şekiller resimler, şapkalı kovboy resmi, çiçek, böcek resimleri, karalama defteri gibi. Yazıyorum 1973, 1974,1975 en son 2000 e geldim, bir sayfa doldu nerdeyse, 2000 yılı yıldızlar kadar uzak bana, 38 yaşında olacağım 2000 de. Emekli olabilmek için önce sigortalı bir işe girmek lazım, O yaşta ağır yeminler ettim köyde kalmayasıya.

         O kadar yıl biter mi? Ben o kadar yıl yaşar mıyım? Hayal bile etmek mümkün değil, o kadar uzak bir zaman ki, o tarihte emekli olurum herhalde, emekli olunca ne yaparım? Herkesin hayalinde vardır ya, bir sahil kasabasına yerleşmek, deniz kum güneş, cennet. Herkesin cenneti farklıdır aslında, çöldeki bedevinin cenneti sıcak olmayan bir ortam, yeşillikler, ırmaklar, ceylanlar, çiçek böcek, bol miktarda huriler, kuzey ülkelerindeki birisinin cenneti ise sıcak bir ortam, deniz kum falan. Ortaokuldaki bir çocuk gençliğini yaşamamış, evlenmemiş, bir iş kurmamış, neden emekliliği hayal eder ki! Ediyordum işte, sebebini ben ne bileyim, psikologların işi, vardır bir adı. Bir kayık alırım hani lazların taka dediklerinden, yatarım öğleye kadar. Güzel bir kahvaltı, ardından denize girme, sonra bir öğle siestası, akşamüzeri çık kayıkla denize biraz balık yakala, akşama rakı balık. Hayal işte bunu kaç gün yapabilirsin, her gün bal yiyen baldan usanırmış, o günlerde bu hayaller güzel geliyordu bana, tabiî ki hiç bir şey hayal ettiğin gibi olmuyor, senin hayata dair nasıl bir planın varsa, hayatın da senin için başka bir planı var ve hep onun planları gerçekleşir.

         Hep onun planları gerçekleşiyorsa hayal etmekten vazgeçmeli miyiz? Bence hayır! Hayal etmek güzeldir fakat edilen hayaller makul ve gerçekleştirilebilir olmalı. Hani tiktok ta bir video var, kadın kocasına soruyor? ‘’bey çok zengin olsan ne yaparsın?’’ Adam biraz düşünüyor ve ‘’Köye ev yaparım’’ kadın ‘’ ne evi ya, çok paran var çok diyorum ’’adam biraz daha düşünüyor ve ‘’ O zaman iki katlı ev yaparım’’ kadın sinirleniyor ‘’bey senin hayallerin bile fakir, fakirlik ruhuna işlemiş ruhuna’’ diyor. Bende o adam gibi hiçbir zaman çok zengin olmayı, yatlar, katlar, villalar almayı hayal etmedim çünkü biliyorum zenginliğin insanı mutlu etmeye yetmediğini. O zenginliği koruyacağım diye çok çalışmak gerektiğini ve onu çocuklarıma aktaracağım diye insanların hayatı ıskaladığını. Ortaokuldaki derste ettiğin hayaller gerçekleşti mi? diye sorarsanız. Birçoğunun gerçekleşmediğini söyleyebilirim fakat iyi bir hayat yaşadığım konusunda hiç kuşkum yok, bir aile kurdum, bir eşim ve sağlıklı çocuklarım var, emekliyim, çevremde beni seven can dostum diyebileceğim birkaç arkadaşım var, yazıyorum, çiziyorum, hayallerimin peşinden gidiyorum, daha ne isteyebilirim bu hayattan sağlıktan başka.

      Hayal etmekten vazgeçmeyin insan hayal ettikçe var olur, hayal yoksa yol bitti demektir. İleride görünen şey de imamın kayığı dır, sizi bekler camilerin avlularında sinsice, gelip üzerine binmeniz için.