Herkesin hayatında geliştirmek ve değiştirmek istediği şeyler, ulaşmak istediği hedefleri var. Ama bazen eksik çaba, bazen yanlış yöntemler başarıya ulaşmamızı engelliyor. Eğitim Danışmanı ve Yaşam Koçu Barış Balcı, bizim seçimlerimiz olan bugünkü davranış ve alışkanlıklarımızın geleceğimizi etkilediğini söyledi.

Başarılı insanların; güne başlamak için iyi bir nedeni olan, sağlam bir iradeye ve güçlü bir içsel motivasyona sahip insanlar olduğunu kaydeden Barış Balcı, başarıya giden yolda ihtiyacımız olan unsurları şöyle sıraladı:

Güne Başlamak İçin iyi Bir Nedeniniz Olmalı

Japonların bu konuda güzel bir felsefesi var İkigai.  Hherkesin sabah yataktan kalkmak için bir ikigaisi olması gerektiğini savunan bir felsefe.. İkigai  “yaşamak için anlamlı bir neden, hayatı yaşamaya değer kılan şey; varoluş nedeni” anlamına geliyor.  

Neden yaşıyorum? Neden varım? Bunu neden yapıyorum?  Kişinin kendine bunları hatırlatması için görüntüler, resimler, hayaller kurgular oluşturması ve bunu sürdürüyor olmasını içeren bir felsefe.  Eğer kişi kendi yaşam amacını bulamazsa, kendi hedeflerini koyamazsa birileri onun yerine bunu yapacak ve kişi istemediği seçimlerin sonuçlarını yaşıyor.

Hayatta; bir okulu kazanmak, bir meslek edinmek, para kazanmak gibi maddi hedeflerimizin yanında iyi bir insan olmak, insanlara katkı sağlamak, bir şeyler üretmek gibi amaçlarımız da olmalı. Varlığını bir gaye uğruna sürdürebiliyor olmak çok önemli.

İçsel Motivasyon Şart

Kişinin yaşam amacı, hedefleri ona içsel bir motivasyon sağlamalı. Yani dışarıdan kimsenin müdahalesine gerek olmadan hedefine ulaşmak için güçlü bir istek duymalı. Kişiyi motive eden güdü içerden geliyorsa kişi durdurulamaz oluyor. O hedef, o amaç uğruna ilerliyor, yol alıyor.

Bir sporcu için her antrenmanın her dakikası çok değerli. İçsel bir dinamikle, kendisini harekete geçirerek sürekli ilerliyor. Yaptığı her antrenmanla kendini geliştirerek istediği dereceleri elde ediyor.

Bir öğrenci de istediği okulu kazanmak, istediği puanı alabilmek için motive olmalıdır. Dışarıdan yönlendirme olmadan, kendi isteğiyle sistemli ve istikrarlı bir şekilde çalışabilmeli. Aksi taktirde, anne babanın ya da öğretmenlerinin zorlamasıyla, tehditle ya da ödül vaat ederek geçici bir motivasyon sağlansa da bu sürekli olmuyor. Baskı ya da ödül olmadığında kaytarıyor, yapması gerekenleri yapmıyor. Kendi istediği için, o mesleğe ulaşmak, o okulu kazanmak için çalışması gerekiyor.

Sağlık Bakanlığından Kekemelik Açıklaması Sağlık Bakanlığından Kekemelik Açıklaması

Geleceği Gözünüzde Canlandırın

Zihinsel, mental antrenman çok önemli.  Gelecekteki hazzın duygusunu bugüne getiren insanlar, bu amaca ulaşabilmek için daha yüksek bir enerjiyle iş üretebiliyor. Güçlü bir gayeye sahipseniz, hedefe ulaştığınızda neler yaşayacağınızı, neler hissedeceğinizi hayal ederek yol almalısınız. Yaşayacağınız süreci ve elde edeceğiniz sonucu bir bütün olarak görürseniz, karşılaştığınız zorluklar size zor gelmeyecektir.

Örneğin gitar çalmayı öğrenmek isteyen bir birey, gelecekte gitar eşliğinde güzel bir şarkı söyleyeceğini, alkışlanacağını, sahneye çıkıp ne kadar mutlu olacağını hayal ettiğinde, bu duyguları içinde hissettiğinde ve aklında tuttuğunda, gitar öğrenmek için çalışırken, parmaklarının acıması, su toplamasını sorun olarak görmüyor.  Ya da bir öğrenci, hayalindeki okulu kazandığında neler yaşayacağını, nasıl hissedeceğini düşünerek heyecanlanıyorsa, soru çözmek, ders çalışmak ona zor gelmiyor.

Güçlü İrade & İstikrarlı Çalışma

İrademizi bir kasa benzetebiliriz. Hedefe giden yolda problemlerle uğraşarak irade kasımızı güçlendirebiliriz. Tabii bizi zorlayan şeylere karşı sabretmemiz gerekiyor.

Basket oynarken ilk seferde üçlük çizgisinden topu potaya yetiştiremeyebiliriz. Kaslarımız, gücümüz buna izin vermeyebilir. Ama bunu tekrar tekrar denediğimizde belirli bir süre sonra topu potaya atmayı başarırız. Dünyanın en ünlü basketbolcusu Michael Jordan, kariyeri boyunca 9 binden fazla şut kaçırdığını, 26 kez son saniye atışını isabet ettiremediğini, bu deneyimleri yaşayarak büyük oyuncu olabildiğini ifade ediyor.

Odaklandığınız neyse beyin onu sürekli çoğaltır. Sürekli yapılan eylemler o işi daha güçlü hale getirir. Bir sporcu sürekli antrenman yaptıkça kasları gelişir, sürekli atış yaptığında bir süre sonra kol, top, pota bütünleşir. Kişi onu otomatik yapar hale gelir.  Kişinin odağında ne varsa sürekli onu tekrarlar ve daha iyi yapar.

Kişi ulaşmak istediği amaca yönelik eylemlerini düzenli ve istikrarlı bir şekilde sürdürdüğünde çok zor gibi görünen şeyleri başarabilir. Geriye dönüp baktığında engelleri nasıl aştığını görecektir. Kişi  ne kadar yetenekli, çok üstün becerilere sahip olsa da, düzenli sistemli çalışmadığında yeteneği zekası çok işe yaramaz. Tıpkı Tavşan ve Kaplumbağa hikayesinde olduğu gibi.

Rutinler Oluşturun

 Aynı saatlerde yatıp kalkmak, aynı saatte yemek yemek, aynı saatlerde bir sonraki günün hazırlığını yapmak, akşam aynı saatte günün tekrarını yapmak, hafta sonu o haftanın tekrarını yapmak gibi rutinleriniz olmalı. Düzenli rutinleriniz olduğunda bir süre sonra düşünmeden bunları yapar hale geliyorsunuz. Programlı çalışmak, daha etkili şekilde öğrenip ilerlemenizi sağlıyor.

Kişinin bir amaç uğruna zamanını planlaması ve ona ulaşmayla ilgili bazı eylemleri düzenli yapıyor olması mutlaka sonuç veriyor. Bu; iş insanı, sporcu, sanatçı, öğrenci herkes için geçerli.

Hatalardan bir şeyler öğrenmek

İyimser tutuma sahip bireyler düştüğünde de ondan öğrenecek bir şeyler buluyor. Ya kazanıyor ya öğreniyor. Düşmeyi ya da yanlış yapmayı problem olarak algılamıyor. Öğrenci denemede yaptığı yanlışlardan eksiklerini görüp bir sonraki sınava daha iyi hazırlanıyor.

Unutmayın zorluklar güçlendiriyor. Bir şeye ulaşmak ne kadar zorsa o kadar kıymetli hale geliyor. Bizi biz yapan şeyler yaşadığımız zorluklar, problemler, sıkıntılar. Ulaşmak istediğin hedefle ilgili çabayı sürdürüyor olmak çok değerli.  Düşmek hata yapmak da sürecin bir parçası. Bedelini ödediğimiz ve mücadelesini verdiğimiz şeylerin sonuçlarını yaşıyoruz. Hayatımızı daha anlamlı sürdürebilmek için mücadeleye, bir takım engellere ihtiyaç var. Zaten çaba göstermeden elde ettiğimiz şeylerden bir haz almıyoruz.

Editör: Denizli Güncel Sağlık