Oxford Sözlüğü, 2024 yılının kelimesini seçti: Brain rot (beyin çürümesi)…
Buzdolabında domates, toplumda değerler, kurumlarda liyakatın çürüdüğü zamanlarda kafatasınızın içinde beyninizin çürüyebileceğini hiç düşündünüz mü?
‘Beyin çürümesi’, sosyal medyanın gereksiz ve eğlence amaçlı kullanımını ifade ediyor. Sözlük anlamı ‘önemsiz ve zorlayıcı olmayan içeriklerin aşırı tüketimi sonucu kişinin zihinsel durumunun ve entelektüel halinin bozulması’ olarak tanımlanıyor.
Oxford Sözlüğü‘ne göre sosyal medyada aşırı derecede kalitesiz içerikler tüketmenin yarattığı endişelerin 2024’te daha fazla önem kazanır. BBC‘nin haberine göre kelimeyi ilk kez 1854’te Henry David Thoreau kullanır. Henry David Thoreau’nun Walden adlı eserinde, o dönemde bile insanları zihinsel çürümenin tehlikeleri konusunda uyarmış ve "İngiltere patates çürümesini tedavi etmeye çalışırken, daha yaygın ve ölümcül olan beyin çürümesini tedavi etmeye yönelik neden hiçbir çaba göstermiyor?" der.
Eğer siz de sosyal medyada sürekli geziniyor, kısa videoları izliyor veya içerik tüketiyorsanız, "beyin çürümesi"nden muzdarip olabilirsiniz! Zaten eğri oturup doğru konuşalım, hangimiz muzdarip değiliz ki!..
Dijital dünyada kaybolan zamanın; dikkat dağınıklığına yol açtığına ve zihinsel sağlığı olumsuz yönde etkilediğine dair bilimsel araştırmalar mevcut.
Oxford’un kelimesi seçimi, dijital dünyanın insan zihni üzerindeki etkilerini, özellikle son yıllarda hızla yayılan sosyal medya ve internet kültürünü gözler önüne seriyor. Bu seçim, toplumsal bir farkındalık hareketi olarak da değerlendiriliyor. Yani, dijital çağın getirdiği zihinsel zorluklara ve bu sorunlarla nasıl başa çıkılacağına dair bir çağrı niteliğinde diyebiliriz.
Sonuç olarak buzdolabınızda domateslere, toplumda değerlere, kurumlarda liyakata, kafatasımızdaki beynimize daha fazla önem göstererek sağlıklı insanlar, sağlıklı bir dünya inşa edebiliriz.
Yeter ki, kişisel farkındalıkları toplumsal farkındalıklara dönüştürecek ülke ve dünya politikaları ve sistemleri inşa edelim. Zor mu, evet, imkansız mı, hayır!..
Sosyal medya, televizyon ve dijital platformlardaki aşırı derecede kalitesiz içeriklerin yarattığı kirlilikten kurtulmak, dijital bağımlılıkla mücadele etmek ve daha sağlıklı bir dijital yaşam sürmek için çözüm önerilerini çam sakızı çoban armağanı sizlere derledim. Bu derlemede kavramın tanımı, bilimsel dayanakları ve uygulama örnekleri ile net bir çerçeve çizmeye çalıştım. Faydalı olması ümidiyle…
1. Dijital Detoks Yapmak (Dijital Temizlik)
Dijital detoks, belirli bir süre boyunca tüm dijital cihazları (telefon, tablet, bilgisayar) kullanmamayı içerir.
Araştırmalar, dijital detoksun zihinsel sağlığı iyileştirdiğini, stresi azalttığını ve odaklanmayı artırdığını göstermektedir. Birçok çalışma, sürekli dijital uyarıların beyin üzerindeki olumsuz etkilerini vurgulamaktadır. Örneğin, "Information Overload" (Bilgi Aşırı Yükü) terimi, beynin sürekli yeni bilgilere maruz kalmasının anksiyete ve verimlilik kaybına yol açabileceğini belirtmektedir.
Haftada birkaç gün veya belirli saatlerde telefonunuzu ve dijital cihazlarınızı kullanmamayı deneyin. Bu süre zarfında doğa ile vakit geçirmek, kitap okumak veya meditasyon gibi faaliyetlere yönelebilirsiniz.
2. Zaman Sınırlamaları Koymak
Sosyal medya veya dijital platformlarda geçirdiğiniz zamanı sınırlamak, belirli bir süre boyunca sadece faydalı içerikler tüketmek.
"Self-regulation" (Özdenetim) çalışmaları, insanların dijital dünyada kendilerine sınırlar koymalarının, daha az stresli ve daha sağlıklı bir yaşam sürmelerine yardımcı olduğunu göstermektedir. Ayrıca, dijital medya tüketimiyle ilgili sınırlar koymak, dijital bağımlılıkla mücadelede etkili bir strateji olabilir.
Akıllı telefonlarda zaman sınırlayıcı uygulamalar (örneğin, "Screen Time" veya "Forest") kullanarak sosyal medya kullanımınıza sınır koyabilirsiniz. Ayrıca, günde yalnızca belirli bir süre boyunca YouTube veya televizyon izlemeyi tercih edebilirsiniz.
3. Bilgilendirme ve Eğitim
Medyanın, özellikle sosyal medyanın, nasıl manipüle edici içerikler sunduğunu ve bunun psikolojik etkilerini öğrenmek.
Medya okuryazarlığı, kişilerin medya içeriğini eleştirel bir şekilde analiz etmelerine ve anlamalarına yardımcı olur. Araştırmalar, medyanın bilinçli ve eleştirel tüketiminin, olumsuz etkilerini azaltmada etkili olduğunu göstermektedir.
Medya okuryazarlığına yönelik kitaplar veya kurslar alabilirsiniz. Sosyal medyada gördüğünüz içerikleri sorgulamak ve doğru kaynaklardan bilgi almak için çaba gösterebilirsiniz.
4. Mindfulness ve Farkındalık Egzersizleri
Mindfulness, şu anki anı farkında olarak yaşamak anlamına gelir. Bu, dijital bağımlılıkla mücadelede de faydalıdır.
Mindfulness uygulamaları, stresin azalmasına, zihinsel sağlığın iyileşmesine ve daha sağlıklı dijital alışkanlıklara sahip olunmasına yardımcı olabilir. Birçok çalışma, mindfulness meditasyonunun, dijital medya kullanımının olumsuz etkilerini azaltabileceğini göstermektedir.
Her gün 5-10 dakika mindfulness meditasyonu yapmak, dijital bağımlılıkla mücadele etmenize yardımcı olabilir. Aynı zamanda günün belirli saatlerinde tamamen dijital cihazlardan uzak durarak sadece "şu anda" olmaya odaklanabilirsiniz.
5. İçerik Seçimi ve Kaliteyi Artırma
Sosyal medya veya dijital platformlarda daha kaliteli ve faydalı içeriklere yönelmek, sadece eğlencelik ve yüzeysel içeriklerden kaçınmak.
Araştırmalar, yüksek kaliteli içeriklerin beyin üzerinde olumlu etkiler yarattığını, zihin açıcı ve eğitici içeriklerin ise kişisel gelişim için faydalı olduğunu göstermektedir. Kalitesiz içerikler yerine, eğitimsel ve bilgi verici içerikler tüketmek, daha sağlıklı bir dijital alışkanlık yaratabilir.
Sosyal medyada takip ettiğiniz hesapları gözden geçirin ve sadece size değerli bilgiler sunan, kaliteli içerikler paylaşan hesapları takip edin. Eğitim videoları, belgeseller veya kitap özetleri gibi içerikleri tercih edebilirsiniz.
6. Sosyal Medya ve Dijital Zamanı Sınırlama Uygulamaları Kullanmak
Akıllı telefonlarda veya bilgisayarlarda zaman sınırlama uygulamaları kullanarak sosyal medya tüketimini sınırlamak.
Yapılan araştırmalar, ekran süresini sınırlamanın dijital bağımlılığı azaltabileceğini ve genel olarak yaşam kalitesini artırabileceğini göstermektedir. Zaman sınırlama uygulamaları, kişilerin dijital alışkanlıklarını düzenlemelerine yardımcı olabilir.
“Focus@Will” veya “RescueTime” gibi uygulamalar, dijital medyada geçirdiğiniz zamanı kontrol etmenize yardımcı olabilir. Aynı zamanda, sosyal medya platformlarındaki bildirimleri kapatmak, dijital bağımlılıkla mücadelede etkili bir çözüm olabilir.
7. Dijital Uykusuzluktan Kaçınma
Teknolojinin, özellikle akıllı telefonların ve tabletlerin, uyku üzerinde olumsuz etkileri olduğu bilinir. Dijital cihazlardan önceki 30 dakika veya 1 saat içinde ekran kullanmamak.
"Blue light" (mavi ışık) araştırmaları, telefonlardan yayılan ışığın uyku kalitesini bozduğunu ve melatonin üretimini engellediğini ortaya koymuştur. Mavi ışığa maruz kalma, uyku düzenini bozarak, daha kötü bir genel sağlığa yol açabilir.
Akşam saatlerinde dijital cihazları kullanmamaya çalışın. Uykuya dalmadan önce kitap okumak veya meditasyon yapmak gibi rahatlatıcı aktiviteler seçin.
8. Sosyal İlişkileri ve Gerçek Hayat Bağlantılarını Güçlendirmek
Dijital dünyadaki etkileşimlerin yerine, yüz yüze sosyal etkileşimler ve gerçek dünyada vakit geçirmek.
Sosyal destek ve güçlü yüz yüze ilişkiler, zihinsel sağlığı iyileştirebilir ve dijital bağımlılıkla mücadelede önemli bir faktördür. Gerçek dünyada sosyal etkileşim, bireylerin dijital dünyaya olan bağımlılıklarını azaltabilir.
Ailenizle, arkadaşlarınızla daha fazla zaman geçirmek, dışarıda yürüyüşler yapmak veya yüz yüze etkinlikler düzenlemek bu konuda yardımcı olabilir.
Sonuç olarak, sosyal medya ve dijital medya bağımlılığından kurtulmak için bilimsel temellere dayanan çeşitli yöntemler mevcuttur. Dijital detoks, zaman sınırlama, medya okuryazarlığı, mindfulness ve kaliteli içerik seçimi gibi yaklaşımlar, dijital dünyada daha sağlıklı bir yaşam sürmenize yardımcı olabilir. Bu adımları günlük yaşamınıza entegre ederek dijital bağımlılıkla mücadele edebilir ve daha verimli, odaklanmış bir yaşam tarzı oluşturabilirsiniz.
Kavramların, uygulamaların ve günlük alışkanlıklar disiplininizin derinlere demirlemesini sağlamak sizi bu bağımlılıklardan azami ölçüde koruyacak ve faydalı içerikler tüketmemize katkı sağlayacaktır.
Faruk GÜLHAN
Eğitim Koçu & Beyin Antrenörü
(Fotoğraflar: Six Pixels of Seperation, Pexels)