30 Haziran Koruyucu Aile Günü vesilesiyle Pasvak’ta bir yemekli toplantı yapılması Denzili Sosyal Hizmetler İl Müdürü Ekrem Boran tarafından teklif edildiğinde yönetim olarak bu teklifi seve seve kabul ettik. Neticede kabulümüz koruyucu ailelere yönelik olmakla birlikte, asıl olarak bu ailelerin yanına verilen çocuklara yönelik sayılır. Nitekim Pasvak bahçesine kurulan şişme oyun parkı çocuklar tarafından doldu taştı.
Sosyal Hizmetler İl Müdürlümüzden öğrendiğimize göre Denizli de 180 koruyucu ailede 200 ü aşkın çocuk barınıyor. Yani bazı aileler birden fazla çocuğu korumaya almış durumdalar. Soruyoruz bu konuda Türkiye nasıl diye, en fazla koruyucu aile Kahramanmaraş’ta varmış. Bu durum depremin doğal bir sonucu olmakla birlikte, felaket anlarında ortaya çıkan toplumsal dayanışmayı göstermesi bakımından çok önemli.
Çocuk evleri ve ev anneleri uygulaması da 20 civarında evde devam ediyormuş. Bu uygulamada, devlet tarafından bir ev kiralanıyor ve birkaç çocuk ev ortamına yerleştiriliyor. Bir de başlarına maaşlı bayan eleman tutuluyor. Bu uygulamanın Denizli Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından ilk Denizli’de uygulandığını ve Türkiye’ye örnek olduğunu bir not olarak düşelim.
Tüm bu uygulamalar çocukların yurt odaları ve ranzalardan kurtarılıp aile ortamında yetişmelerine yönelik. Devlet koruyucu aileye bir miktar maddi yardımda bulunarak sistemi destekliyor.
Çocuklar daha ziyade parçalanmış aile çocukları. Yani bu çocukların anne babaları sağ aslında ama maddi ve manevi sebeplerden dolayı hem aile hem de çocuklar bakıma ve desteğe muhtaç hale düşüyorlar. Öyle olunca çocuklar kurum tarafından teslim alınıyor. Bu çocuklara koruyucu aile olmak isteyenler talip oluyor. İşin uzmanları aileye çeşitli yönlerden değerlendiriyorlar. Bu değerlendirme süreci o kadar titiz yürütülüyor ki, değişik zamanlarda toplam 8 görüşme yapılıyormuş.
Buluşma akşamına Sayın Denizli Valimiz Ömer Faruk Coşkun Bey de katıldılar. Çocukların neşesini, yarışmalarını birlikte izledik. Koruyucu ailelerin bazılarından deneyim ve duygu üzerine geri bildirim konuşmaları dinledik. Hele iki engelli çocuğa koruyucu aile olan aile her türlü takdirin ötesinde idi.
Sayın valimizin konuşmasında belirttiği üzere çocuklara sahip çıkmak aslında toplumun geleceğine sahip çıkmak oluyor. Ben bu ifadeyi şöyle tamamlayayım;
Hayatın inişli çıkışlı gidişatında bu çocukların gençlik ve yetişkinlik dönemlerinde de sıkıntıya düştükleri olacaktır. İşte o an, “bu toplum bana en dar zamanımda sahip çıkmıştı, yine çıkacaktır” hissi ile sabretme gücünü gösterebilecek bir hafızaya sahip olmak onlar için çok büyük bir kazanım olacaktır...