Ramazan ayının gelmesiyl...


Ramazan ayının gelmesiyle beraber eskiden kültürümüzde olan şerbetlerimizi hatırlatmak istedim. Şerbetler Türk mutfak kültüründe çok önemli bir yere sahiptir. Bu kültürümüz günümüzde önemini kaybetmiştir. Bu yazım ile Denizlimiz de bu kültürü yaygınlaştırmak için ne yapabiliriz, Osmanlı’da şerbetlerin kullanımı ve şerbet tarifleri vereceğim. Bu yazımla sağlıklı ve faydalı bir içecek olan şerbetlerin günlük hayatımıza kazandırılması için farkındalık yaratmasını umarım.
Osmanlı’dan günümüze en çok tercih edilen doğallığını korumuş şerbet arasında Demirhindi, Gelincik, Gül, Hibiskus, Kızılcık, Koruk, Nane Limon, Safran, Tarçın ,Ayva şerbetleri gelmektedir  .Osmanlı döneminde yemek dışında kışın tarçın şerbeti sıcak olarak verilir, yazın koruk ve bal şerbeti sunulurdu. Nar şerbeti ikramı kibarlıktan sayılırdı. Balla ve sirkeyle yapılan sirkencübin şerbeti hem susuzluğu giderir, hem de hastalıklara şifa olurdu. Lavanta şerbetinin insanları sakinleştirici etkisi vardı. Nar, demirhindi, meyan, vişne kızılcık, limon, gül, bal, koruk şerbetleri, temel içecekler olarak evlerde bulunurdu.. Eskiden saray, konak ve köşk sofralarında çeşitli şerbetler özel ibrikler içinde bulunur ve yemekte su yerine şerbet içilirdi. Kahve ve çay pek yaygın olmadığından gelen konuklara şerbet ikram edilirdi. Anadolu’da da doğumlardan sonra şerbet ikram edilmesi de bir gelenek hâlindedir. Halen bazı yerlerde bebek mevlidi ile beraber şerbet ikram edilmektedir. Osmanlı’dan Avrupaya da şerbetler geçmiştir. İtalyanlar şerbetlerimizden esinlenerek meyve sularından dondurma yapıp serbetto demiştir. Fransızca sorbet ve İngilizce sherbet olarak Batı dillerine geçmiştir. Böylelikle Avrupa şerbeti de Anadolu’dan almıştır.
 
Yine Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde ise çok çeşitli şerbetlere rastlanır. Bunlar; Arnavut Kasım şerbeti, baharlı şerbet, Atina balı şerbeti, cüllab şerbet, tarçın hacı şerbeti, imam şerbeti, karanfilli gül şerbeti, karanfilli üzüm şerbeti, tiryaki şerbeti, menekşe şerbetidir. Mevlana Celalettin Rumi de “Hayatta en sevdiğim üç şey; sema, hamam ve şerbettir” der. Mevlana, şerbet ve gülbeşekerinden de sıkça bahseder. Geçmişten günümüze kadar gelen bizim kültürümüz olan şerbetlerimizi günlük hayatımızda daha sık kullanmalıyız. Geçmişte yaptığımız şerbetlerin hepsini yapabiliriz. Denizli’ye özgü olabilecek gelincik, koruk, gül, kekik, vişne, lavanta, tarçın şerbetlerini ön planda tutulabileceğini düşünüyorum. Kışın karlı pekmezimiz var onuda söylemeden geçemeyeceğim. Korona virüsü elbet bir gün sona erecek. Yerli ve yabancı turistler geldiği zaman gerek sıcak gerekse soğuk olarak geleneksel şerbetlerimizi turistlere de sunabiliriz. Kaplıcalarımızda ve Pamukkale’de ilk sırada ikramlar arasında geleneksel içeceğimiz şerbetlerimizin olması gerektiğini düşünüyorum. En önemlisi evlerimizdeki içeceklerin baş tacı da şerbetler olmalıdır. Işıltılı güzelliğin sırrı şerbet gibi sağlıklı içeceklerdir. Şerbet gibi tatlı, sağlıklı Ramazan bayramı dilerim.
 
 
Gelincik Şerbeti
 
 
6 avuç gelincik çiçeği yaprağınız olsun. Çiçeğin taç yapraklarını ayıklayın. Siyah tohumlarını ister kullanın ister kullanmayın. Üzerine 3 kaşık bal koyun. Çubuk tarçin ve çubuk vanilya ekleyin. 1 limon sıkın ve 1 litre su koyun. Güneş gören yerde 3 gün güneş görmeyen yerde 1 hafta bekletin. Her gün sallayın. Sonra süzüp için. Buzdolabında 12 gün durur. İsterseniz balla tatlandırın, limon sıkın içerken.
Gül şerbeti
Şurup için malzemeler: 200 gram pembe kokulu gül yaprağı(Isparta gülü), 1 su bardağı toz şeker.
Şerbet için malzemeler: 1 çay bardağı gül şurubu, 2 limon suyu, toz şeker, soğuk su.Şurubu yapmak için önce gül yapraklarını yıkayın ve derin bir kaba alın. Üzerine 1 su bardağı toz şeker katın ve 15-20 dakika kadar yoğurun. Kabın ağzını streç filmle kapatıp buzdolabına koyun ve bir gece bekletin. Ertesi gün şurubu süzün. Şerbeti için limon suyuna 1 çay bardağı şeker yada 1,5 çay bardağı bal ekleyin ve su ilave ederek karıştırın. Daha sonra soğuk su ilave edin. Bu karışıma gül şurubunu azar azar ekleyerek karıştırın. Ardından şeker dengesine tadına bakarak karar verin. Soğuk servis edin.
NOT: Şerbet için gül reçelini su ile karıştırıp tüketebilirsiniz.  1 bardak suya 1 tatlı kaşığı gül reçeli eklemeniz yeterli. Tadının az olmasını istiyorsanız 1 çay kaşığı ekleyebilirsiniz.
Koruk şerbeti
1 litre için1, 5 -2 kiloya yakın koruk3-4 su bardağı su ( Koruktan çıkan suya göre eksiltip azaltabilirsiniz)Şeker damak tadınıza göre, balda kullanabilirsiniz. Koruklar yani üzümler tek tek saplarından ayrılır ve bol suda yıkayıp tencereye alıyoruz. Üzerini geçecek kadar su konulup kaynatılır. Bunu korukların biraz yumuşaması için yapıyoruz sıkması daha kolay olsun diye .Dilerseniz robottanda geçirebilirsiniz o zaman çekirdekleri parçalandığı için şerbet kekremsi bir tat alır. Yumuşayan üzümlerin taneleri temiz bir tülbentin içine alınıp bohça gibi yapılarak sıkılır. Çıkan korukların suyu bir tencereye alınır ve su eklenir rengi açık olacak ve şekerini de ekleyip 5-10 dakika kaynatıp soğumaya bırakalım. Afiyet olsun.