Tıbbi aromatik bitkilere...


Tıbbi aromatik bitkilere çocukluğumdan beri merakım vardı. Ailemin ve yakın akrabalarımın da vardı. Bunun sebebinin Denizlili olmamdan ve atalardan gelen genetik aktarım olduğu kanaatine vardım. Çünkü MÖ. 3400 yıllarında Denizli, Aydın, Muğla illerini içine alan bu topraklarda yaşamış bir medeniyet olan Karia imparatorluğu bölgesinin insanları olmamızdan kaynaklanıyor.
Karia medeniyetinin insanları dünya kültürüne sahip olarak bilinmekteydi. İncir, üzüm, şarap, kenevir, zeytin, kekik, sığla ağacı gibi dünyadaki çok önemli ürünlere sahiptiler. Bölgelerin bulunduğu toprağın insan karakterine büyük etkisi vardır. Denizlimizi de içine alan Aydın, Muğla illerini çevreleyen şifalı bu topraklarda zamanların yüksek bilgisi barınıyordu.
Çocukluğumda evimizde meyankökünden adaçayına, kiraz sapı kurusundan papatyaya, çoğu tıbbi bitki bulunurdu. Daha sonraki yıllarda da ben evimde birçok tıbbi bitkiyi bulundurdum. Yemeklerini, böreklerini, reçellerini yaptım. Gelincik otu böreği, gelincik reçeli, gül reçeli ve rezene otu namı değer arapsaçı yemeği en sevdiklerim arasındadır. Tabi tıbbi bitkilerin kraliçesi benim için güldür. Gül yağı elimin altında hep bulunur. Adını aldığım babaannemin lakabı Gülayşe’dir. Babaannem papatya çaysız kışı geçirmezdi. Yaptığı sirkeler kabı delecek kadar keskindi. Anneannem tarlada çalışmaktan yarılmış ellerine ve topuklarına çam katranı yağı sürerdi. Ertesi günü çatlaklar yok olmuş olurdu. Çam katranı yağı yara bandı gibiydi. Dedem baş ağrısı için söğüt ağacından bir karışım hazırlayıp başının ağrısını kesermiş. Çerezin bulunmadığı zamanlarda kendiri buğday kavurgasının içine atılıp çerez olarak yerlermiş. Doğduğum yer olan Çal -Bekilli yöresi üzüm bağları ile meşhur. Çal karası üzümü yöremize ait. Sirkesi, pekmezi, şarabı geçmişten gelen değerlerdir. Yakın bir zamanda keşfedilen Denizli yünlügelini ülkemizin endemiklerinden ve dünyada sadece Denizli’ de yetişiyor.
 
Endemik çeşitlilik açısından önemli yerler arasındayız. Bunun farkında mıyız? Bence değiliz. Atalarımızın bildiği bu bilgileri kaybolmadan kaydetmemiz, endemik çeşitlerimize sahip çıkmamız gerekiyor. Çocuklarımıza sonraki nesillere bu bilgilerinin aktarımını yapmak önemli bir vazife olmalı. Biz Karia uygarlığı gibi farmakolojinin yapıldığı toprakların insanlarıyız.
Denizli, Aydın, Muğla’da ki bitkilerin değeri bilinip değerlendirilip eskisi gibi büyük bir şifa merkezi haline getirilebilir. Dünyadaki tüm insanlar şifa bulmak için buraya gelebilirler. Tamamlayıcı ve modern tıp bir araya getirilmelidir. Denizli, Aydın, Muğla da yetişen bitkiler çok özel olduğu için ilaç yapılıp dünyaya tanıtılmalıdır. Tıbbi ve aromatik bitkiler konusunda geçmişten gelen tecrübeye sahip insanlarımızla tamamlayıcı gıdaların üretimine ilimizde daha çok önem verilmeli diye düşünüyorum.
Ayşen KUNDURACI
Ziraat Mühendisi