Denizli den Didime gider iken her İlçenin girişinde polis kontrol noktaları dikkatinizi çekiyor mu bilmiyorum? Benim çekiyor hatta kızıyorum da. Bu noktalar bir zaman önce terör belasının hortladığı zamanlardan kalma bir uygulama. Terörün belini kırdığımız halde bu noktalar hala durmaya devam ediyor. Yeni bir emir gelene kadar da devam edeceği anlaşılıyor. Ülkemizde gezen bir turist bu polis kontrol noktalarını görünce ne düşünür dersiniz? ‘’Bu ülke güvenli değil, sanırım iç savaş var’’ demez mi? Der elbet. Hele ege bölgesine bu uygulamaları hiç yakıştıramadığımı belirtmeliyim.

            Gelelim son doktor ölümünden sonra, Tüm sağlık çalışanlarına karşı şiddeti önlemek için tüm Hastanelerin girişlerine konmalarına karar verilen güvenlik sistemleri. Malum bu cihazların bir kısmı yerli üretim dense de montaj, çoğunluğu yurt dışından döviz ödenerek alınan cihazlar. 

    Tüm yurttaki hastanelerin sayısını Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2020 Haber Bülteninde 900 Kamu 68 Üniversite 566 Özel Toplam 1.564 olarak belirtmiş. Bu kadar hastaneye sistemi kurmanın epey bir maliyeti olacağı kesin. Bu cihazların mali yönünü çözüp her hastaneye kurdunuz diyelim. Yetmez! Cihazları kurmak işin kolay tarafı, asıl zor olanı bu cihazları çalışır vaziyette tutabilmek, bu işin en önemli boyutu, yedek parça ve elektrik maliyeti ise ayrı. Maliye ve SGK binalarının birçoğunda bulunan bu cihazların çoğu zaman çalışmadığını görürsünüz. Bir süre sonra bu arızalar ve bozulmalar sıklaşır tamir, bakım ve parça fiyatları anormal derecede pahalıdır.( Yazıcılardaki kartuşun yazıcıdan daha pahalı olması gibi ) makinelerin modelleri eski kalır, üretici sana yeni modelini satmak için olmadık zorluklar çıkarır, eski makineden bıkar bir kenara atar yenisini alırsın mecbur.

            Hastanelere kurulan bu sistemlerin doktorlara bir faydasının olmayacağını düşünmekteyim. Neden? derseniz anlatayım; Doktorlar sadece hastanelerde görev yapmıyor ki! Bakınız elli kişiden fazla işçi çalıştıran tüm işletmelerde doktor bulundurma zorunluluğu var, her gün olmasa da haftanın belirli günleri doktor o iş yerine mutlaka uğruyor, her mahallede bulunan aile hekimliklerinde, özel polikliniklerde, Kasabalardaki sağlık ocaklarında, küçük ilçelerdeki hastanelerde çalışan binlerce doktorlar var. Bu iş hastanelerin girişlerine Güvenlik Sistemi cihazı konularak çözülemez ki! Hadi büyük şehirlerdeki hastanelere koydunuz diyelim diğer binlerce doktor ne yapacak? Adam kafasına koydu ise bu işi illaki silahla mı yapar? Güvenlik Sistemi denilen o kapı, içinden geçen dengesiz cahil ve kızgın insanlara da ötüyor mu? Bu konuyla ilgili Çin de şehrin belirli yerlerine kameraların yerleştirildiği, yapay zekanın yüz tanıma ve insanların şüpheli hareketlerini tespit edip olayları önceden önleyeceği ile ilgili bir haber okumuştum, sistem çalışıyor mu bilmiyorum?

            Bence asıl üzerinde durulması gereken konu ise hasta ve doktorlar arasındaki bu olayların neden meydana geldiğinin araştırılmaması değil mi? Bu bakanlıkların müfettişleri yok mu? Doktorların odaları ve sendikaları var, hiç mi sorunları araştırıp ortaya bir rapor çıkararak bunu kamuoyu ve bakanlıklarla paylaşmazlar. Eğer paylaşıyorlar ise hükumet neden bunları değerlendirip gerekli önlemleri almaz. Doktorların kısa süreli iş yavaşlatma, iş bırakma ve hastane önünde bildiri okumaktan başka yapabileceği başka bir şeyler olmalı, ben sivil toplum kuruluşlarını (STK) hiç doktorların yanlarında göremedim, bu sorun sadece doktorların sorunu mudur? Eczacılar bu işin neresinde? Geçenlerde yine bir avukat öldürüldü bu işin özüne inilmez ise ileride bu işin hangi meslek grubuna kadar gideceğini kim bilebilir ki! Kınamak işin kolayı.

            Bu cihazlar kurulacak ve uzun bir süre sonra neden kurulduğunu kimse hatırlamayacak bile. Kamu kurumlarındaki, kırsaldaki her İlçenin, kasabanın ve mahallelerin meydanlarına, giriş ve çıkışlarına kurulu olan kamera sistemlerine bir bakınız, birçoğunun çalışmadığını ya da teknolojisinin eskidiğini ve istenileni yerine getiremediklerini göreceksiniz. Bu Güvenlik Sistemleri de aynı olacak.

            İşin özüne inip sorunları ortadan kaldırmaya çalışmak var iken, polisiye tedbirlere başvurup sorunu çözdüğünü düşünmek işin kolayına kaçmak değil mi?

            Şimdi eğitimden söz edeceğim fakat o uzun iş bize pek uymaz, doktorların hepsine birer koruma mı tahsis etsek!

Pamukkale Üniversitesinden Hastanenin Bombalanmasına Sert Tepki Pamukkale Üniversitesinden Hastanenin Bombalanmasına Sert Tepki

            İşsizliğe de çözüm olur gari!