Bir KBB hekimi olarak, bu...
Bir KBB hekimi olarak, bu aralar burun ve boğazla ilgili şikayetlere muhatap oluyorum. Tabii ki bu şikayetlerin arkasındaki soru, acaba ben korona virüsü mü kaptım, hasta mıyım?
Şikayetlerin başlıcaları; boğazda ve genizde yanma, kuruma, tahriş hissi, ağrı; burunda kuruma ve yanma hissi olarak sıralanıyor.
Şikayet olarak ifade edilen bu hislerin hemen hepsi günlük hayatımızda var olan hislerdir. Yediklerimizin acı, ekşi, turşu vb tahriş edici olması; yakıcı sıcak veya dondurucu soğuk olması; sigara, çay, kahve, gazlı içecek gibi tahriş edici gıdalar, ağız ve boğaz mukozasında geçici his algısı değişikliklerine sebep olur. Burnumuzda havanın ısı, nem ve partikül durumuna göre yanma, kuruma, tıkanma ve tahriş hissi oluşur. Bu hislerin gündelik hayatımızda çoğu zaman farkına bile varmayız, çünkü geçicidirler.
Şimdilerde ise durum farklı, kendimizi dinliyoruz. Burun boğaz bölgesindeki algılarımızı ciddiye alıyoruz. Acaba koronavirüsün bir belirtisi mi diye telaşlanıyoruz. Bu telaşa bağlı olarak hemen bir sağlık kurumuna başvurulması hatalı bir davranış oluyor. Korktuğumuz koronavirüsün bulunma ihtimali en yüksek mekan olan hastanelere, polikliniklere yani potansiyel hastaların arasına girmek akıl işi değil.
Hepimizin artık ezbere bildiği ciddi belirtiler tekrarlayalım. Dayanılmaz kuru öksürük olacak. Yani balgam üretmeyen ama sürekli nöbetler halinde öksürük. Ateşimiz 38 derece ve üstü olacak. Nihayet halsizlik ve nefes darlığı alarm bulguları oluyor. Nefes darlığına kadar olan şikayetlerinizde Alo 184 Sabim hattını, nefes darlığı var ise 112’yi aramak gerekir.
Her ne kadar Koronavirüs burun kaşıntısı, hapşırık, akıntı, tıkanıklık gibi klasik nezle grip şikayetleri yapmıyor olsa da, bu tür şikayeti bulunanlar ateş, öksürük ve halsizlik varlığında doktora başvurmayı ihmal etmemeliler.
‘Prof. Dr. Bülent TOPUZ’